Dijital Kültürün Depresif Rol Modeli: Violence – Editors

Editors’ın altıncı albümü olan Violence, dinleyiciyi kasvetli, dağınık, tekinsiz ve uğursuz bir ortamın içine sokuyor. Her geçen gün giderek devleşen dijital dünyada insanı, insani bağlantılara yönelten arzu, Editors’u bu albümde dijital olanla olmayan tınılar arasında bir üretime yöneltmiş. Albüme adını veren Violence kelimesinin tercihi belki de grubun bu albüm için yaptığı müzik çalışmalarının bir simgesidir: çünkü albümü dinlediğinizde fark edeceksiniz, sanki geçmişten tanıdığınız bir dostunuz yanınıza gelmiş ama o da yanında yeni bir dostunu getirmiş; işte bu tam anlamıyla Violence’ın ilk etapta verdiği etki olabilir.

Albümün ilk şarkısı Cold, Tom Smith’in uzun yakarışlarıyla kulağımıza ulaşıyor. Bu şarkı hem sözleriyle hem de sözlerini takiben ritmik akışıyla albümün geri kalan şarkılarının nasıl olduğuna yönelik genel bir harita çizme görevi görüyor. Violence, karanlık ama aynı zamanda dinlediğinizde, sizi karamsarlıktan uzak tutacak bir ümit ışığına da sahip.

“Cold”

Albümün ilk şarkısı olan Cold, ilk duyulduğu andan itibaren dinleyende yoğun bir his bırakıyor. Temelde lirik bir alt yapısı olan bu şarkı, Editors’ın geleneksel yapısını ortaya koyuyor. Şarkının önemli bir noktası, grubun merkez noktası olan Thomas Smith’in sesidir. Smith, yazdığı şarkılar ile karanlıklaşmayı hedeflediğinde, lirizmi genellikle klişe ve parodi ile sınırlar. Daha şarkının en başında bile “baby we’re nothing but violence” demesi bu bağlamda bize çok şey sunar.

“Hallelujah (So Low)”

Violence, Editors grubunun kariyerindeki en ilginç şarkılarını içeriyor. Bu albüm kulağa hoş gelen şarkıların bir araya geldiği tınıları bir arada topluyor. Albümün ikinci şarkısı olan “Hallelujah (So Low)” şarkısının İstanbul’dan etkilenerek yazıldığı bilinmektedir. Sıkı ve ritmik olan bu şarkı, aynı zamanda belli bir ağırlığa da sahiptir. Grup, Violence albümü ile daha önce yaptıkları albümlere göre yeni bir şeyler denemek istediklerini apaçık ortaya koyuyor.

“Violence”

Albüme adını veren Violence şarkısının kimliğini bulmak grubun epey bir zamanını almış. Ancak albümü yaparken en çok zevk aldıkları şarkılardan biri de bu şarkı olmuş. Stüdyoda bu şarkının denemelerini yaparken her zaman birilerinden fikir alıp zamanla şarkıyı başlangıçtaki halinden farklı bir şekilde geliştirmişler. Daha sonra grup, bu şarkıyı Blanc Mass’e göndermiş. Şarkı, Cenzo Townsend’den geri döndüğünde ise grup, bu şarkıyı albümün merkez şarkısı olarak görmüş. Blanc Mass’in daha önce Depeche Mode ile çalıştığı bilgisini de buraya düşersek aslında Editors’ın bu albümünün ağızda neden diğerlerinden farklı bir tat bıraktığını anlayabiliriz. Violence şarkısı albümdeki diğer şarkılara göre klasik Editors girişiyle ilerleyen dakikalarda grubun yeni tarzını göstermeyi misyon edinmiş gibi. Yani, bu şarkıda grubun “before-after” çizgisini görmek mümkün.

“Darkness at the Door”

Rock ve Indie türünden oluşan albümün parçaları içinde pop, indie pop ve elektronik müzik türlerinin yönlerini de bir arada buluşturarak daha önce hiç olmadığı kadar farklı unsurları iyi bir şekilde evlendirdi. Belki bu albümün yapısını Muse’un son albümüne benzetenler de çıkabilir çünkü Muse’un ilk albümlerinden son albümlerine değin bir seyahate çıkacak olsak onların da geleneksel ritimlerinde bazı köklü olmayan değişikliklere gittiğini görebiliriz. Misal albümün ikinci şarkısı olan Hallelujah (So Low) piyano tınıları güdümlü ancak sadece bununla yetinmiyor. Chris Urbanowicz gruptan ayrıldığından beri Editors, bazı şarkılarında eski şarkılarının titreşimlerini kullanıyor. Her ne kadar bu, kimliklerini kaybetmemiş olduklarının gösterge çabası gibi görünse de grubun şu anki bulunduğu noktayı bir nevi ‘evrilme’ olarak adlandırabiliriz.

Violence’dan sonra Darkness at the Door şarkısı biraz zayıf kalıyor. Albümün ilk şarkılarının ritmi o kadar yüksek ki Darkness at the Door şarkısının biraz geri planda kalmasının nedeni de burada yatıyor çünkü bu şarkı diğerlerinden daha uysal ve iddiasız bir hava taşıyor.

“Nothingness”

Bas ve davulun etkin bir şekilde rol aldığı Nothingness şarkısı, albümün en karanlık havasına sahip şarkılarından biri. Sadece elektronik vuruşlardan oluşan şarkının iskeleti oldukça naif, sade.

“Magazine”

Albümün altıncı şarkısı olan Magazine, Editors grubunun genel olarak birinci albümlerinden beri çizdiği stillerinin oldukça ön plana çıkan bir temsilidir. Grubun verdiği röportaja göre altı ya da yedi yıl önce yazılmış olmasına rağmen bu şarkı albümdeki lirik olarak en güçlü şekilde hissedilen şarkı olma durumunu koruyor.

Dans etme açısından da oldukça temel ritmik vuruşlara sahip olan bu şarkı bas ve davul tınılarını sentezlemiştir. Öyle ki dinleyicileri durmaksızın dans pistine doğru itme gücüne sahiptir.

“No Sound but the Wind”

Albümün bir başka nostaljik havaya sahip olan şarkısı ise No Sound but the Wind’dır. Grubun verdiği röportajlara göre bu şarkıyı yapma fikri ilk olarak Twilight Saga: New Moon Soundtrack albümü ile ortaya çıktı çünkü grup bu film serisi için kollarını bir müzik yapmaya sıvadılar ancak daha sonra müzik filmin soundtrack albümlerinde yer almadı. Onlar da Cormac McCarthy’nin The Road şarkısından esinlenerek bu şarkıyı yaptı.

Editors, bu albüm için hazırladığı şarkılarla dinleyiciyi gerçekten de her şarkının içine sokmaya, davet etmeye hevesli. Stüdyo versiyonuyla piyasaya sürülen bu şarkı, dinleyiciyi alıp götürecek tınıları içinde barındırıyor.

“Counting Spooks”

Albümün sondan bir önceki şarkısı olan Counting Spooks, Hallelujah (So Low) ve Violence şarkılarından sonra bir başka zafer şarkısı niteliğinde bir yapıya sahip. Ritim ve doğası Violence’a oldukça yakın olan bu şarkı Tom Smith’in üstün performansıyla kasvetli ve alaylı bir şekilde inanılmaz derecede ilgi çekiyor. Counting Spooks için Editors grubunu yakından takip edenler bu şarkının, grubun bir önceki albümünde yer alan Marching Orders şarkısına yakın olduğunu öne sürüyorlar. Özgürlük ve özgünlük arasında sıkı bir birleşme sonucu ortaya çıkan Editors şarkılarının genel havasında bir albümün bir önceki albümlerle olan benzerliklerini yakalamak güç değil esasında çünkü grup her yeni albümlerinde bir şeyleri tekrarlar gibi yapıp, bunu bariz bir şekilde denediklerini ortaya koyarak kimi zaman da bu değişiklikleri göstermeden yaptıklarını her seferinde dile getiriyorlar. O açıdan şarkılar arasında bağlantı olarak “benzerlik” olması kaçınılmaz.

“Belong”

Oldukça goth ve müzik açısından acımasız tınılara ev sahipliği yapan albümün son şarkısı Belong, öfkeli ama duygusal bir patlaması da olan ürkütücü bir yapıya sahip.

Violence albümünü genel olarak değerlendirecek olursak bu albümün, Editors’ın tematik yapısını yansıtırken akılda kalacak bir deneyim de sunacağını söyleyebiliriz. Editors, bu albümlerinde karanlık bir karşılamayla dinleyicilerini davet edip yarattıkları tınılarda kaybolmalarına salık veriyor. Post-punk tarzı müziklerin etkileşimiyle bu albümde Joy Division’dan David Bowie’ye kadar birbiriyle bağlantılı birçok şey bulabilirsiniz.

 

Yazar: Burcu Meltem Tohum

Paylaş
Chainwind Ritual – Untitled I Albüm İncelemesi

Chainwind Ritual – Untitled I Albüm İncelemesi

Chainwind Ritual – Untitled I Albüm İncelemesi…

16 Şubat 2024 Konseri Öncesi Septicflesh Röportajı!

16 Şubat 2024 Konseri Öncesi Septicflesh Röportajı!

Black Label Events ve Vera Müzik ortaklığında 16 Şubat 2024’de If Beşiktaş’ta gerçekleşecek olan Septicflesh konseri öncesi Maglibertine adına Enes Ekinci Septicflesh ile röportaj yaptı!

Maglibertine Presents: Kaptan Kadavra, Scenes We Have Missed ve Glabrezu

Maglibertine Presents: Kaptan Kadavra, Scenes We Have Missed ve Glabrezu

2023’ün son konserini 24 Aralık 2023 Pazar akşamı Kaptan Kadavra, Scenes We Have Missed ve Glabrezu ile birlikte Blind’da gerçekleştirdik!

Maglibertine Presents: Kaptan Kadavra, Helak, Exnun ve Baba Sad

Maglibertine Presents: Kaptan Kadavra, Helak, Exnun ve Baba Sad

7 Mayıs 2023’de Dorock XL Kadıköy’de Kaptan Kadavra, Helak, Exnun ve Baba Sad ile akıllara kazınan bir gece geçirdik!

Kaptan Kadavra – Mental Yara Albüm İncelemesi

Kaptan Kadavra – Mental Yara Albüm İncelemesi

Kaptan Kadavra – Mental Yara Albüm İncelemesi…

Maglibertine Presents: Kaptan Kadavra, Glabrezu ve Yavaş Çita

Maglibertine Presents: Kaptan Kadavra, Glabrezu ve Yavaş Çita

30 Aralık 2022’de 2022’ye muhteşem bir konser ile veda ettik! 2022’nin son Maglibertine konserinde Kaptan Kadavra, Glabrezu ve Yavaş Çita bize unutulmayacak bir gece yarattı.